25 Haziran 2010 Cuma

sezon finali

Oğlum bugün karne alıyor. O'nu geçirdim okuluna sabah erkenden, sonra da yatmadım. Uzun zaman oldu yazmayalı; ya hayatın kendini tekrarlayıp durmasından ve yazacak yeni bir şey olmadığından veya hastalıklar her şeyin önüne geçtiğinden, yazılmamıştı. Şimdi yine yeni bir dönemeçteyken, buraya da notlar düşmeli ki geleceğe iz olsun...

Şimdi yağmur başladı. Hava öyle güzel ki... Bazıları için "kasvetli"dir böyle havalar ama ben severim. Yaprak kımıldamıyor, yağmurun tıpırtaları ağaçların yapraklarında ses buluyor. Martıların ara ara yükselen çığlıkları ve uzaktan gelen dalga sesleri de olmasa, sessizliğin sesini dinleyebilecek insan.

Bahçemdeyim. İki kat hırka giydim, bir de üzerime polar battaniye sarmış oturuyorum. Haziran 25 ama ben yine üşüyorum. Olsun, ben bu havaları çook seviyorum.

Çok uzun süreli oturamıyorum hâlâ daha. Belim geçmedi, bacağıma vuran sancılar da... Bu aralar ataklar biraz azaldı gibi, ya da -yeni gitmeye başladığım- "ağrı tedavi merkezi"ndeki tedavimden dolayı böyle hissediyorum.

Bir arkadaşım tavsiye etti bu yeri. O'na da gittiği bir prof. önermiş. Daha yeni  başladım, o yüzden yorum yapamıyorum. 10 seansın sonunda yazabilirim ancak ne kadar işe yaradığını. Ama şunu paylaşabilirim:
ilk seanstan sonra baktım hareketlerim çok rahat, ağrılarım azalmış gibi, kalktım biraz iş yapmaya... o arada sandalyeye çıkıp, düşen asmayı bağlamak istedim, tam inerken de ayağım takıldı ve yumuşak bir iniş yaptım sandalyeden ve yine "ah! belim!" deyip iki büklüm kaldım :((
Tabii böyle davranmamak lazım, tedaviyi sabote edecek davranışlardan kaçınmak lazım... Doktorum da dün kızdı zaten ve "bu süreçte dikkatli olalım" diye nazikçe uyardı.

Doktorumun dediği bir şey daha var: "kilo verelim"

"Ah, verelim verelim de nasıl?"

Demedim tabii..

"Evet, tabi.. Ben de çabalıyorum zaten" dedim...

İnce bağırsağımdaki emilimde problem olduğundan, bazı yiyecekleri dikkatli tüketmem veya tüketmemem gerekiyormuş. Meşhur "YORK" testinin bir benzerini yaptı doktorum. Vücuduma yaramayan yiyeceklerin listesini çıkarttı. 2 ay boyunca bu yiyeceklere yaklaşmamam gerekiyormuş. Mesela 'süt ve süt ürünleri (az miktarda keçi peyniri olabilirmiş), zeytin, karpuz, patlıcan' var ki listede, "peynir ve zeytinsiz kahvaltı mı?" veya "karpuz ve patlıcan yemeden yaz nasıl geçer?" diye sormak istedim ama sormadım. "Buna da şükür "deyip geçtim.

Doktorumun önerisi  "açlık ve yokluğunuzu dinleyerek" beslenin şeklinde. Hani 2007'de benim çok sevdiğim ama sonrasında aç kalma süresini dengeleyemeyip, çok aç kaldığım için mide sorunları yaşadığım DKZ sistemi vardı ya, işte aynı söylem burada da var:

  • Açlık/Tokluk duygumu geliştirecek ama bu sefer midemde kazınma başlayınca ertelemeyecek, ya bir parça ekmek veya meyve ile hafifçe geçiştirmeye çalışacağım,
  • gerçekten acıktığımda "önce mutlaka 1 bardak su ve sonrasında salata ve sebze yemekleri ve sonrasında da istediğim şeylerden ama doyana kadar" yiyeceğim.
  • Gıda intoleransı testinde çıkanlardan 2 ay uzak kalacağım. Sonraki 6 ayda da bunları sınırlı tüketerek, sistemimi revize edeceğim.
  • Meyve tatlı yiyecekleri açken yiyeceğim.
  • Protein ve karbonhidratı aynı öğünde yemeyeceğim.
  • Kalorisi yüksek gıdaları tadımlık olarak yavaş ve az yiyeceğim.
  • Geceleri yemeyeceğim.
  • Haftada 1 veya 2 gün "meyve/sebze/salata/su" orucu tutacağım. Yani bir nev'i detoksu haftalık uygulayacağım. 
  • Hem belim için, hem tüm vücudum için, egzersiz yapacağım.
  • Doğru nefes ve mediatasyon hakkında kendimi geliştireceğim. 
Kendime asıl söylediğim ise; tartıları sandıklara kaldırıp, şu "kilo verme işi"ni beynimden çıkartmak ve sadece sağlığıma odaklanmak. Bunu yaparsam gerisi kendiliğinden gelecek aynı geçen sene olduğu gibi...



Hepsinden öte, bundan böyle "önce can" diyeceğim. Yani demem gerekiyormuş. Nasıl olacaksa... Doktorum "zor ama yapacağız" diyor... "Değişeceğiz! Tüm yaraları, bizi üzenleri, kıranları, birikmişleri, affedemediklerimizi arkamızda bırakacağız ve değişeceğiz!"

Ben de tüm bunlardan ötürü, bu yazıyla "sezon finali" yapıyorum. Yaz boyu nasıl olacağım, nerelerde olacağım belli değil. Allah kısmet ederse, okullarla beraber evime döner, paylaşmaya değer bir şeyler varsa eğer, kaldığım yerden devam ederim.

Herkese gönlünce bir yaz dilerim. Sevgiyle ve hoşçakalın...



4 Haziran 2010 Cuma

"bekledim de gelmedi.." demeyeceğim

Geçen ay tartılma günüm 4 mayıs'da "yakın hedefe 1 adım" diye başlık atmışım. Çünkü 93,7 kg.idim ve "Yakın Hedefim" olan 89,9 kg'ya ulaşmama sadece 3,8 kg. kalmştı ki; "biraz ciddiyetle ben bunu rahat veririm" diye düşünüyordum.

Sonra hastalandım ve tüm "planlar" suya düştü!Neredeyse 15 gün boyunca bütün düzenim altüst oldu. Ne diyet, ne spor, hadi bunları geçtim, ne de kontrol kalmıştı.

Derkeeen; 21 mayıs'da yine 98,4'leri görünce, kendime yüksek sesle bir "hooopps" deyip dümeni yine hedefime kırıp ve yine kaybolmaya yüz tutmuş motivasyon ve neşemi geri kazanıp, "işte geldim burdayııım" şirinliğiyle yolculuğuma devama karar verdim!

Bugün rutin tartılma günüm. "94" rakamını gördüğümde, önce ne yalan söyleyeyim, üzüldüm. Hiç olmazsa, geçen ay olduğum rakamda kalabilseydim diye hayıflandım. Fakat sonra aklım başıma gelip, şu bir ay içinde ne büyük bir zigzag çizdiğimi hesaplayınca, 300 gr. için yaptığım şımarıklığa kızdım, mutsuzluğum umuda döndü yeniden. Çünkü:

04.05 : 93,7 kg.
21.04: 98,4 kg.
(yani 17 günde 4,7 kg. alma başarısı!!!)

21.05: 98,4 kg.
04.06: 94,0 kg
(yani 14 günde 4,4 kg. verme başarısı...)


Tüm bu rakamların bana söylediği tek şey şu: "yeter ki iste!"

21 mayıs'dan beri yine deli gibi istiyorum. Sağlıklı bir şekilde ayağa kalkacağım, spora başlayacağım günleri özlüyorum. Tartıdaki 89,9 rakamını görmek için çok ama çok sabırsızlanıyorum. 100'lerden 99,9'lu rakamlara inmek de keyifliydi, evet ama şu anda 80'lilerin hayali bir başka heyecanlandırıyor... Çünkü bu rakamı en son 2006 temmuzda görmüştüm.

2007
2008
2009
2010

Tüm bu zamanlarda hep o '2006 mayıs-haziran-temmuz aylarında hissettiğim hoşluğu' tekrar yaşamak için didindim. Aynen şu son bir senedir olduğu gibi "gittim-geldim", "gittim-gelemedim-sonra yine geldim"... Ama bir türlü o rakam bana görünmedi tam 4 senedir.

Şimdi artık vakit geldi diyorum. Eli kulağında diyorum. Temmuz 2006'dan sonra bir daha bana yüzünü göstermeyen 8'li rakamlar, yine bir temmuz günü bana 'merhaba' diyecek diyorum.

Hadi bekleyeyim ve göreyim :)))