Aslında derdim tatil değil.. Ama yazlık düzenden kışlık düzene bir türlü geçememek ve bu düzensizlik içerisinde iyice bunalmıştım. Tam olarak ne orada ne burada olamamak.. Ne oraya ne buraya ait olmak.. İşte bu benim şikayetim..
Ramazan, arkasından Bayram derken yazlıktan bu tarafa geçiş tarihi uzadı da uzadı. Bayramın bitmesiyle de çok hızlı bir süreç başladı haliyle: okul bir taraftan, çocukların okul hazırlıkları, evin temizliği, taşınma, yerleşme-yerleşememe, yazlığın kapatılması ve daha sayamadığım ama içinde olmak durumunda olduğum koşturmaların bana getirisi de götürüsü de 4 Ekim'deki tartılma gününde çıkacak ortaya..
Az önce Mehtap'ın bloguna da yazdım:
"freni patlamış kamyon gibiyim... önüme geleni silip süpürüyorum.."
Bayram sabahı 91'i gördüm tartıda.. Yani Ramazanda 1 kg vermişim ki bu benim için ilktir! Yani Ramazanda kilo vermek… Bu sebeple mutlu olmuştum..
Ama Bayram sonrası sanırım -sanırım değil eminim- iş güç yüzünden psikolojik olarak yaşadığım endişelerin yansıması, beynimdeki "sağlıklı beslenme" ile ilgili bilgilerin kullanımını "erişime kapattım"!!!
Motivasyon gerilemesi anlamında veya özgüven kaybı anlamında bir durum söz konusu değil.. Aksine, son derece kararlıyım ama 28 EYLÜL 2009 tarihine kadar beynim mideme izin verdi ve ben dışarıdan film izler gibi izliyorum ve bekliyorum..
Yarın -5 aydan beri ilk defa- yine bir pazartesiyi bekliyorum "başlamak" için...
Tüm "pazartesi bekleyen" diyet severlere hayırlı uğurlu olması dileğiyle...