4 Aralık 2009 Cuma

son bir şans

Sadece başarı mı ödüllendirilmeli?

Başarısızlık durumlarında da; "gaza getirmek", yeni tabirle "motivasyonu arttırmak için" araç olsun diye hediye bâbında bir şeyler verilmez mi?

Bence olabilir...

Minareyi çaldım da kılıf mı uyduruyorum?

Bu da olabilir?

Ama gerçek şu ki 26 Ekim'de yazdığım yazıda bahsettiğim "...başarı hikayelerinden feyz alınmazsa, benim gibi 2 ileri 1 geri, gidilip gelinir.. Daha kötüsü hep geri.. Allah korusun!" durumları gerçek olmak üzere... Yani hep geri vitesle gitmeye başladı benim araba:

Eylül'den bu yana 92-94-93.1 ve şimdi 95.8!

Ama başka bir şey beklemiyordum ki... Aldığımı biliyordum. Böylesine ipin ucunu kaçırmış halde yer ve üstüne üstlük hareket olarak da sıfır noktasında olursan, aslında az bile +2.7kg.

Sabah uyandım, içimde bir huzursuzluk.. Tartılma günüm ya! Suçumu da az çok biliyorum!

Önce "bugün tartılma, moralin bozulmasın" falan dedi içimden bir ses... Sihirli çubuk var ya elimde, bugün tartılmayacağım ve 3 gün sonra "hooopp, değiş tonton" (bu çizgi filmi hatırlayan var mı acaba?) mu olacak!

"Hayır, bugün, hemen şimdi tartılıyorsun, dibe vuruyorsun ki artık kendine gelip yüzeye çıkmak için birşeyler yapmaya başlayasın" diye buyurdu öbür ses...

Öbür sesi dinledim, çıktım tartıya: 95.8
İndim, bir daha çıktım: 95,7
Yani +2.7...

Aferin bana...

Şimdi bırak ah'lanıp, vah'lanmayı...

Ne yapıyoruz, onu söyle...

Çok özet bir şey söyleyeyim:

  1. ben yiyerek zayıflayamıyorum.. bu 2*2=4 kadar net benim için.. bu sebeple, kendime yeni bir beslenme programı oluşturacağım...

  2. 2lt.lik su şişemi ölçü yapıp, gün içerisinde bu suyu muhakkak tüketeceğim.

  3. hareket.. hareket.. hareket... "bu olmazsa asla ama asla olmuyor, biliyorum ama uygulayamıyorum" devrinin sonu... yazının başında sorduğum ve cevabını verdiğim "başarısızlık da ödüllendirilir mi? motivasyon için, evet" tezimi kendim için gerçekleştirdim:


    Bunu almadan çok düşündüm... Evde olmayan spor aleti yok gibi ama "yer-zaman" olarak bir türlü buluşamıyoruz diğerleriyle...Bu alet oturma odamızın bir kenarında uslu uslu, görüntü kirliliği falan da yapmadan beni bekleyecek ve ben istediğim zaman, engeller olmadan ona ulaşabileceğim. Buradan aldım ürünü... Kitap harici internetten alışveriş yapmadığım için biraz tedirginim... Kalite olarak iyi bir şey mi gelecek, hasarsız elime ulaşabilecek mi, vs.. İyi düşünelim, iyi olsun...

Son bir husus daha...

Hadi biraz iddialı konuşayım:

Allah'tan bir mani olmaz, sağlık, vb. bir problemim olmazsa, 04.01.2010 tarihindeki ibre "-" ye çevrilmiş olacak. Olmazsa, bu blogun varoluş nedeninin bir anlamı kalmayacağı için, ocak 2007'de nasıl başladıysa bu yola, öyle de sessiz kendini yok edecek...

Çok net, değil mi? Kızım sana söyledim ama gelinim de anladı sanırım...