12 Kasım 2009 Perşembe

söz

"Başarısızlık, yeniden ve daha zekice başlama fırsatından başka bir şey değildir. Başarısızlığı herkes tadar, ancak başarının bedeli azimli ve kararlı olmaktır" demiş, Henry Ford...

Ben de buraya taşıdım, belki biraz feyz alabilirim diye...

***

Dün akşam işten dönüp, biraz dinleneyim diye yatağa uzandım. Beynimde "vücudumu bir türlü harekete geçirememiş olmanın verdiği" rahatsızlık...

Sonra birden kalkıp eşofmanlarımı üzerime geçirmem, bir süre koşu bandında yürüyüşüm, ardından yerde bacak hareketleri, elektrikli masaj aletinin en sert aparatı ile 20 dakika basen bölgesine masaj... Sofrada zaten yaptığım "maximum dikkat"i, yemekten sonra da gösteriyorum ve çayın yanında "cıs" olan hiç birşeyi ağzıma sürmüyorum... Azimli, kararlıyım... Aldığımdan beri içine giremediğim pantalonum, elbisem öyle güzel duruyor ki üzerimde... 2 ay sonra katılacağım düğünde beni zor tanıyorlar... Hafifim, mutluyum...

"Anne, ne zaman yemek yiyeceğiz?"

Gözlerimi açıp bakıyorum... Oğlum!

Şöyle bir uzandığım yatağımda "hayal kurarken, nasıl olması gerektiğini imgelemeye çalışırken" uyuyakalmışım. Üzerimi örtmediğim için her tarafım buz kesmiş...

"Tamam oğlum, şimdi hazırlıyorum" deyip doğruluyorum...

Bir süre aklımın başıma gelmesi ve gördüğüm "düş"ün etkisinden biraz daha çıkmamak için yatakta otururken; bir kez daha, bir kez daha, bir kez daha karar veriyorum:

"bu düşlerde kalacak kadar uzak bir hayal değil"

Hayallerimi hedef haline getirmek için yol haritamı yeniden gözden geçirmem gerekiyor.

Yazacağım...