25 Aralık 2011 Pazar

13/90

Dün acıktım ben. 2-3 saatte bir meyve yedim ama yetmedi. Arada hep su içtim, başka şeylere saldırmayayım diye. Neyse ki, hasarsız bitti. 1 lokma dahî meyve dışına çıkmadım, tebrik ettim kendimi :)

Bugün Pazar. Ailecek buluştuğumuz renkli 'Pazar Kahvaltısı'na ben içinde sarı ve turuncu renklerin olduğu meyve suyu bardağımla katıldım. Ekmeğin kokusu, beyaz peynirin ve annemin yaptığı sele zeytininin duruşu, sucuğun cızırtısı; aklımı başımdan almaya yeltense de, kanmadım! "Tamam" dedim; "madem yoldan çıkmadın, ben de bu öğle yemeğinde sana hediye vereceğim". Nasılsa 'Protein Günü' bugün... Brunch gibi güzel bir kahvaltıyı kendime hediye etmek istiyorum. Ekmeğin kenarlarından (kendi yaptığım tam buğdaylı çavdar ekmeği)  çok küçük 2 parçayı ayırdım kendime. Yumurtalı, bol peynirli, zeytinli, yeşillikli ve hatta bir kaç dilim sucuklu bir kahvaltı; neden olmasın? Sadece bal, reçel, vs. yok. Hiç de problem değil! Önceki gün 'karbonhidrat' ve dün 'meyve' gününde aldığım şekerden dolayı, canım tatlı istemiyor zaten; depo dolu durumda!

Güzel bir tatil günü olması dileğiyle...