12 Şubat 2010 Cuma

hayırlısı

Babam kullanırdı bu sözü:

"keşke'yi ekmişler de, bitmemiş..."

Çok kullanmadığım bir söz. Ne geçmiş için, ne de geleceğe dair temenniler için...

Çünkü geçmiş geri gelmeyecek. Hayıflandığımız ne varsa geçmişe dair, ders alabiliyor muyuz; o önemli... Ayrıca şimdi "tüh!" dediğimiz bir olayın oluş sebebiyle ve uzantılarının etkileriyle ilgili gerçekleri bilmeye de gücümüz de yok ki... Bize "şer" görünse de, aslında "iyi" olabileceğini bilir miyiz de isyan ederiz?

Gelecek için "keşke" demek; belki umut etmek için güzel ama "o istenen her ne ise, bizim için hayırlı mı, bilemeyiz" noktasına odaklandığımdan beri içsel olarak, cümlemin sonunda "eğer hayırlıysa" diye ekleme yapıyorum hemen "keşke" demeden...


Öyleyse, şimdi bu çöküntü neden?


Neden yanlış olduğunu bile bile aynı hataların yapılmasına sessiz kalıyor, sonra da üzülüyorum ya da sonunu bilmeden çok istiyorum falanca olayın gerçekleşmesini...



Kendime kızıyorum kendime...


Duruşum bu, içim bu... Ama dışarı yansıyanlar bazen çook farklı olabiliyor. Bazen, bazı durumlarda, insanları kırmamak adına, benden farklı bir ben çıkıyor ortaya... Sonra da kızıyorum, bu "sonradan çıkma ben'e"...



Sorun içselleştirme ile ilgili aslında ya, dur bakalım hayırlısı!