15 Şubat 2010 Pazartesi

... ve perde!

PERDE I



Seviyorum sabahları kızarmış kendi yaptığım köy ekmeğinin üzerine tereyağ sürüp veya kırmızı biberli kekikli zeytinyağına banıp yemeyi.


Mutfağa su içmeye gittiğimde, tabaktaki çifte kavrulmuş lokumdan 1 tane, 1 tane daha, belki son bir tane daha atıp ağzıma, sonra su içmeyi...


5 çayının yanına sadece kendim için bile olsa kısır yapmayı, gece çayın yanına tatlı yoksa bol fıstıklı irmik helvası kavurmayı ve yemeyi, yedirmeyi...


Aklıma estikçe veya gönlümü gezdirdikçe, canım sıkıldıkça bir şeyler atıştırmayı, gözüme kestirdiğim ne ise ağzıma atmayı...


Seviyorum ama "o kriz anı geçtikten sonra da bir çöküş, bir mutsuzluk sarıyor içimi..."


Geriye kalan şişkinlik, hüsran, bezginlik, kendini suçlama...


Bu kısırdöngü içinde "yuvarlanıp gitme sözüne yakışır şekilde" yusyuvarlak, tostoparlak bir şekilde hayata devam etme..





PERDE II



Sabahları gözün reçelde, sıcak poğaçalarda doymadan sofradan kalkmak,


Ara öğünlerde alışık olunan kurabiyelerden, çikolatalardan atıştırmak yerine "sağlıklı" seçenekleri tercih etmek zorunda olmak,


Susamadan su içmek,


İkindi çayında, arkadaşların ev yapımı kurabiyelerin nefasetinden bahsederken, kemirdiğin "sunta" bisküvilerinin de nefis olduğunu mırıldanmak,


Sebze ve tavuk haşlamanın tabaktaki son kırıntalarını toplarken, eşe bol kıyma soslu makarnadan 2. tabağı doldurmak,


Akşam yemeğinden sonra, 1 bardak bitki çayı ile yetinmek zorunda olup; ev halkına meyve, baklava, kurabiye, kuruyemiş servisi yapmak ve o an için dokunulmazlar yüzünden, kendini kötü hissetmek...


Sevmiyorum işte o zamanları...


Sevmiyorum ama "o kriz anı geçtikten sonra da; bir mutluluk, bir gurur sarıyor içimi..."

Geriye kalan; hafiflik, umut, neşe ve gurur...

Kritik dönemi atlattıktan sonraki zamanlarda; karnımın guruldamasını çok seviyorum, bir sonraki yemek saatini özlemeye bayılıyorum, 1 kurabiye hakkımı tadına vararak yemek beni mest ediyor, "aa, nasıl başardın?" sorularına cevap vermekten hiç yorulmuyorum...

* * *

"Hayat sahnesinde, hangi perdede olmak istiyorum?" diye çok sordum kendime.
Zigzaglarım da oldu ve de olmakta ama benim rolüm II. Perde'de...

Arada unutsam da ezberlerimi, olsun!

Dönmek yok! "... ve perde!" deyip devam oynamaya...