10 Şubat 2010 Çarşamba

tuş olma ve akılcılaştırma!!!

Tuş oldum!

Evet, bu bir itiraftır: Dün gece tuş oldum!

Akşam eve gittiğimde, bir tarafta eşimin aldığı kurabiyeler, diğer tarafta ablamın getirdiklerini görünce önemsemedim. Nasılsa yemeyecektim. Yemek menüm son derece güzel ve doyurucuydu:


Tavuk göğüs şnitzel fırında ,
ıspanak, ,
brokoli,
mantar sote,
yoğurt,
1 dilim ekmek

Daha ne olsun, doydum çok şükür!

Sonra çay faslı yaklaştığında içim kıpırdamaya başladı. "Hayır" dedim. "Asla!"

Ama unuttuğum bir şey vardı: "Asla Asla Deme!"

Zil çalıp bir de "çocuklar seviyor" diye komşum kocaman bir kase yağlı, tuzlu patlamış mısır getirmez mi?

Kesin benim dün gece "verilen sözün tutulması" üzerine imtihan gecemdi!

Ama çaktım imtihanda!

Önce, çocuklar "biz yemiycez" dedikleri için kasedeki mısırları hallettim. Neyse ki, sonuna doğru küçük oğlum yetişti de bir kaç kalori eksik almış oldum :(

Ardından, afiyetle ve sakinlikle müthiş kıyırlıktaki un kurabiyelerinden, susamlı kıyır kıyır kandil simitlerinden, süper kıyır ve lezzetteki kahkelerden güzeeelce yedimmm!!!
(ne kadar kıyır o kadar yağlı demek, altını çizelim!!)

Bitti mi hayır, bitmedi! Bir de yatarken 2 kaşık mı desem 3 kaşık mı, Nutella!

Bunu ":("ve utanma smileyi olarak da bunu ":S" ,
duygularımın bir ifadesi olarak sunsam...

Tüm bu "yeme" süreinde, aklımdan geçen cümleler şunlardı:

"Hafta sonu cuma-cumartesi-pazar(14 şubat:)), seyahate çıkıyorum... Eşimle keyif gezisine... Eee, liste bozulacak mecburen! O halde, şimdiden kaçamak olabilir...Pazartesi baştan başlarsın artık... Zaten regl dönemim de yaklaştı ve canımın çok tatlı istemesi bundan... Bünyeye eziyet etmeyelim...vs..vs..vs..."

Bugün durup düşündüm; benim bu durumuma, bu psikolojik yeme bozukluğuma kılıf yaptığım, kendimi inandırmak ve haklı çıkarmak için söylediğim bahanelere ne deniyordu diye...

Üst Başlık:
Psikolojik Savunma Mekanizmaları

Alt Başlık:

AKILCILAŞTIRMA (RATIONALIZATION)*
Anxietenin gücünü azaltmak amacıyla ve çoğu kez yadsıma mekanizmasıyla birlikte kullanılan akılcılaştırmada, iki temel savunma öğesi bulunur.
(1) Kişinin davranışını haklı göstermesine yardımcı olan öğe,
(2) Ulaşılamayan amaçlara ilişkin düş kırıklığının etkisini yumuşatan öğe. Örneğin; o gece arkadaşının daveti üzerine onunla yemeğe ve sinemaya gittiği için ertesi günkü sınavına hazırlanamayıp kötü not alan öğrencinin, gitmeseydi arkadaşını kırıp üzecekti ve ayıp olacaktı düşüncesiyle avunması da akılcılaştırma türünde bir savunma mekanizmasını harekete geçirmektedir.

*yazının tamamı burada...

Sonuç:

Gezi -maalesef- iptal oldu!
Bahanelerim masal oldu!
Ben de tuş oldum!

Uzun uzun ağlasam diyorum :((((((