20 Mart 2010 Cumartesi

niyet

Daha evvel yazmıştım hikâyemi. Uzun uzun yazmıştım hem de...

Zayıflama hikâyelerimi, çabalarımı "başlangıç niyetime bakarak",
3 döneme ayırıyorum:
  1. Görüntüm için mücadele ettiğim dönem,
  2. Sağlığım için mücadele ettiğim dönem,
  3. "Farkındalık" dönemim
1. dönem boş bir hayalmiş, o yüzden de gelmiş ve geçmiş!
2. dönemi hakkıyla yapsaymışım, 1. deki hedefler de kendiliğinden olacakmış!
3. dönem ise; ne 1, ne 2 için olacak ama hem 1'i hem 2'yi içine alacak...

...

İlk bilinçli zayıflama teşebbüsüm, üniversite mezuniyet gecesi içindi. Arkadaşımın yengesinden aldığım ve O'na çok iyi gelen "Karbonhidrat Diyeti" ni yaptım 15 gün kadar. Kaç kiloydum, kaça indim, hatırlamıyorum, 20 küsur sene geçti... Ama sonuçta hoş göründüğümü hatırlıyorum.

Sonra ara ara hep rejimler yaptım, evlenene kadar. Hepsi güzel görünmek içindi. Her seferinde, verdiğim kilolarla sonuca ulaştım, güzel göründüm.

Evlendikten sonraki süreçler belli bir rutinle devam etti:
  • çocuk/ emzirme faslı bitimi/  rejim ve zayıflama (20 kilo)
  • çocuk/ emzirme faslı bitimi/ rejim ve zayıflama (25 kilo)
  • çocuk/ emzirme faslı bitimi/ rejim ve zayıflama (15 kilo)
Her çocuktan sonra, istediğim görüntüyü elde edene veya iyice yaklaşana kadar mücadelem devam ediyordu. Bırakınca; diyete başladığım noktaya en az +10 koymuş hâlde başa dönüyordum.

En son "görüntüm iyi olsun" niyetli mücadelem, çocukların sünnet düğünü içindi: Lahana diyeti, İsveç diyeti, Kalp Vakfı Diyeti, 2 günlük şok diyetler... Yine 20 kilo vermiş ve daha da devam ediyordum. Herkes; "nasıl da gençleştin, ne güzel oldun, sakın tekrar alma..." diyordu.

"Yookk, hiç alır mıyım, artık almam..." diye yanıtlıyordum.
Ama aldım.

...

2005'de doktor, "zayıflaman lazım" dediğinde ve yolum sevgili diyetisyenime düştüğünde, 101 kiloydum.
Ama bu seferki kararlı mücadeleme başlangıç sebebimde bir farklılık vardı:

"Artık görüntüm için değil, sağlığım için kilo vermem gerekiyordu"...

Ciddi kansızlık, troid, nodüller, ülser, reflü ve iyi kolesterolün düşüklüğü... gibi sebeplerden dolayı, bu sefer kendi başıma değil, bir uzmanla yolculuk yapacaktım. 17 kilo civarında zayıfladım ve 1 sene sonra hepsini geri aldım, hatta +1  +2 daha eklemiştim...

  • İnişler çıkışlar,
  • motivasyon için kendime verdiğim hediyeler (ki bu blog bile bunun sonucu idi),
  • spor salonlarına yazılma,
  • olmadı; eve spor salonu oluşturabilecek çeşitlilikte spor aleti alma...

Ver, al... Ver, al...

Sağlık için kilo verme mücadelem, 2009 Mayıs'ında zirve yaptı... 

O tarihlerde katıldığım detoks programı ile de;

 diyet değil sağlıklı yaşam inancımı içselleştirdim ve "içten dışa arınma" sürecim başladı. O dönem, "inanç" işin başındaydı. O dönem aslında 2. dönemden 3.'ye geçiş süreciydi...

O dönem yazdığım yazılar bile, ruh halimi yansıtacak şekilde, sanki daha dinamik, coşkulu...

Sonra ne olduysa "duraklama"  ve sonrasında da "gerileme" başladı. "Haydi, ileri!" desem bile, yok gitmiyor araba! Bir süre sonra; tekliyor, yavaşlıyor, duruyor ve çıktığı rampadan geri geri inmeye başlıyor...

Sebep?

Sebep, "niyeti unutma, niyetten uzaklaşma".

Geçenlerde bir kitap ismi çıktı karşıma. Sonra araştırınca, bana "ihtiyacım olan sebebi" hatırlatan alıntılar buldum kitaptan:





Her insanın ateşleneceği fitil farklıdır. İhtiyacı olan, duymak istediği cümle, görüp de feyz alacağı işaret farklıdır.

İşte! Benim 3. Dönem anahtar cümlem bu:

 "KISIR DÖNGÜ DEVAM EDERKEN; İNSANLARDA KONSANTRASYON, HAFIZA, DÜŞÜNME, ANLAMA VE ÖĞRENME YETENEĞİ AZALMAYA, HASTALIKLAR BİRER BİRER KENDİNİ GÖSTERMEYE BAŞLAR. FİKİR UYUR, HİKMET ÖLÜR, ORGANLAR DURUR, İNSANÎ SIFATLAR YAVAŞ YAVAŞ KAYBOLUR...*"



* Bu kitabı henüz edinmedim. Buradan indirdiğim notların bazı noktaları ilginç ve faydalı, bazı hususlar ise tıp adamlarını kızdıracak nitelikte. Allah'ın verdiği akıl ve fikir süzgecinden geçirmeli ve önerilen tedavileri asla iyice araştırmadan uygulamamalı...